elde etmek Deyiminin Anlamı Nedir?

İrtibatı Koparmayalım!

anlaminedir.com

AnlamiNedir

NedirAnlami

elde etmek deyimi

(1) bir şeyi herhangi bir yolla ele geçirmek, ona sahip olmak. örnek: Bir şeyler satıp birkaç kuruş elde etmişti. (2) bulmak, sağlamak, örnek: Bundan iyi bir sonuç elde etmek olanaksız. (3) herhangi bir konuda, yansız kalan ya da başkalarını destekleyen bir kimseyi kendinden yana çekmek, örnek: İçlerinden birkaçını elde etmek gerekebilir.

1876 10

Bu deyimler de ilginizi çekebilir...

Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

elde etmek

(1) bir şeyi herhangi bir yolla ele geçirmek, ona sahip olmak. örnek: Bir şeyler satıp birkaç kuruş elde etmişti. (2) bulmak, sağlamak, örnek: Bundan iyi bir sonuç elde etmek olanaksız. (3) herhangi bir konuda, yansız kalan ya da başkalarını destekleyen bir kimseyi kendinden yana çekmek, örnek: İçlerinden birkaçını elde etmek gerekebilir.

arkasını dayamak

(birine) (birinin) koruyuculuğunu sağlamış olmak. örnek: Bakana arkasını dayamıştı, bir şey olmadı.

ekmeğine kuru ayranına duru mu dedik

"seni küçük düşürecek, sana dokunacak bir söz mü söyledik, bir davranışta mı bulunduk?" anlamında söylenir.

öküzün altında buzağı aramak

Kimi sebepler, bahaneler uydurarak suç ve suçlu bulma çabasında olmak.

ağzını satmak

(birinin) Bir konuda bir başkasının söyledikleri gibi konuşmak, onun düşüncelerini kendisininmiş gibi söylemek.

binde bir

çok seyrek olarak, arada sırada.

aklına gelmemek

(1) anımsamamak ya da anımsayamamak. (2) düşünmemek ya da düşünememek.

başsağlığına gitmek

bir yakını ölen birinin evine başsağlığı dilemek için gitmek.

kafa dengi

Davranışları, anlayışları, dünya görüşleri birbirine uymuş kimselerden her biri.?Kafa dengi bir arkadaşa öylesine ihtiyacım var ki.?

adamını bulmak

(1) işin uzmanını, ustasını bulmak. örnek: Küçük bir onarım için bile adamını bulmak gerek, yoksa üzüntü olur insana. (2) yasal olsun olmasın, bir işi olumlu olarak, çabucak sonuçlandıracak kişiyi bulmak. örnek: Adamını bulursan olmayacak iş yoktur.

göz göre göre

(1) apaçık bir biçimde, belli ve apaçık olarak, çok açık olduğu halde. örnek: Onu göz göre göre hasta ettik. (2) herkesin gözleri önünde, herkes bakarken, görürken, örnek: Göz göre göre adam kaçırılır mı?

bağda vurmak

ha. güçlük çıkarmak, engel olmak.

Yayın Ağımız

Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.